M. Kayahan Özgül Yahut Yoruma Dönük Akademisyenlik

Metin incelemesinde bir kazıbilim çalışması olarak örnek gösterilebilecek yaklaşımları ile tanınan Metin Kayahan Özgül hocanın Babil'le Ebabil ve Kandille İskandil adlı kitaplarının tanıtımı.

Tanzimat Döneminde İki Başvuru ve Tartışma Kaynağı

Tanzimat dönemi entelektüel dünyasında geçmişten iki metin hemen hemen bütün tartışmaların ve meclislerin başvuru ve görüş ayrılıkların kaynağı oluverir. Namık Kemal'den Ziya Paşa'ya Ali Süavi'den Şinasi'ye kadar kimi zaman bir kahır kimi zaman önceki çağların büyüklüğüne dair başvurulan bu iki metinden ilki Mukaddime'dir. Adı "giriş" anlamına gelen Mukaddime adı üzerinde Dünya tarihi üzerine yazılacak bir"Tanzimat Döneminde İki Başvuru ve Tartışma Kaynağı" yazısının devamını oku

Hilmi Ziya Ülken ve İçtimai Doktrinler Tarihi

Felsefe ve Sosyoloji ile ilgilenenlerin haricinde pek fazla kimsenin ismini duymadığı duysa bile hakkında pek az şey bildiği bir felsefe profesörü Hilmi Ziya Ülken. Ahmet Mithat tarzı zihni daha çok felsefe ve sosyoloji alanında yerli ve yabancı metinlere aşina olmaktan çıkarak onları karşılaştırmalı okuyup değerlendirecek kadar sistemli bir zekaya sahip. Sözünü edeceğim kitap İstanbul Üniversitesi"Hilmi Ziya Ülken ve İçtimai Doktrinler Tarihi" yazısının devamını oku

ORHAN PAMUK’UN KARA KİTAP ROMANINDA AYNA KARAKTERLER

Orhan Pamuk’la birlikte asıl kahramanların etrafında bulunan kişilerin önceki romanlardakilerin aksine daha canlı hikâyelerinin olduğu ve dolayısıyla her birinin iç dünyalarına varılıncaya kadar anlatıldığı görülür. Galip’in dünyasının durağanlığına karşın Celâl’in oldukça hareketli bir dünyası vardır. Gazeteciliğinin ve gazetecilik anlayışının getirdiği bu hareketliliğinin temelinde hiç kendisi olamamış yahut ikircikli dünyalara mensup insanlar, yapay ve soğuk kişilikleriyle"ORHAN PAMUK’UN KARA KİTAP ROMANINDA AYNA KARAKTERLER" yazısının devamını oku

ORHAN PAMUK’UN KAR ROMANINDA İKİZLİK VE AYNİLEŞME

Giriş Miguel de Cervantes’in Don Kişot’u deliliğini mistik bir örtüyle sunar. Bu örtüyü kaldırdığımızda hakikati görebileceğimizi düşünürüz. Romanda gerçeği dikte etmeye çalışan Sanço Panza, bizim adımıza bir büyü bozucu gibi davranarak örtüyü kaldırmaya yeltenir ve her seferinde Don Kişot’tan azar işitir. Bir diğer deyişle okur, gerçeklikle ilişiğini tümden kesmek isteyen bir delinin hikâyesini okumaya heveslenmişken"ORHAN PAMUK’UN KAR ROMANINDA İKİZLİK VE AYNİLEŞME" yazısının devamını oku

Cennet’in Gölgeleri

Tefrika Roman-II Belirsizliğin Sisi Zülfü, yedi çocuğundan sonra doğan tekne kazıntısı son kızıyla uğraşırken İsmail, avluyu çevreleyen kerpiç duvara yöneldi. Kimi yerleri yıkık duvarın ardına baktı. Bir şey göremedi. Duvarın öte yanındaki Veli'nin babasından itibaren başlayan mahkemenin 35 yıldır kapanmadığını hatırlayarak gülümsedi. Bizde 45 santimlik duvarın kavgası sürerken elin oğlu uzaya çıkıp aya gideceğim diye"Cennet’in Gölgeleri" yazısının devamını oku

Cennet’in Gölgeleri

TEFRİKA ROMAN ÖLÜMÜN SESİ ÖLÜMÜN SESİ 7 Nisan 2021 7 Nisan 2021 Ölümün sesini duydun mu hiç? Sana bakan bir ses görürsün. Yüzü olmayan bir gölge gibi. Sessizliğin içinden kıpırtısız bir durağanlıkla ilerler ve ilkin alışmanın kapısını ardından da tahammülsüzlüğün ve nihayet teslimiyetin penceresinden süzülüp gelir odana. Alışma, yeni bir durumdur ve en zor süreçtir."Cennet’in Gölgeleri" yazısının devamını oku